25.5.10

vik vik.

Bugün birçok şey oldu, Edebiyat sınavım dahil her şey oldu. Huriye saçmaladı. Avni hoca beni güldürdü, Elif Hoca'mla koptuk, Nevzat Hoca'nın sorularını tartıştık, Canım Salih Hoca'mın işi çıktı, 10F'lerin sınıfına gittik. Ama, bunların hiçbirini anlatmak istemiyorum blöng. O zaman let's get it started(Tam türkçe çeviri: sadede gelelim.).

Hm hm hm..

Birileri girer hayatınıza, hayatınız mükemmel olsa bile o hayatı yine de değiştirir kısa sürede. Sizi gülümsetirken gamzeniz belirginleşir yüzünüzde ve o insan sol yanağınızdaki küçük boşluğu anında doldurur veya ruhunuzdaki o kocaman boşluğu. Ne olursa olsun, mutlusunuzdur. Verilen bu tepkiye etrafınızdakiler her şey diyebilirler: bağlılık, arkadaşlık, ihtiyaç, alışkanlık, aşk bile derler... Siz seçersiniz ne olduğunu. İsterseniz bunları neden söylediğime bir bakalım, tahmin etmek pek de zor değil. E o zaman tahmin edersiniz ki, yeni bir insan daha kazandım.

Onu tanıdığıma memnunum, hatta fazla memnunum galiba. Ama tanıştığımız güne bir dönüş yaparsak, olanlar şu. Sabah sabah messenger'ı açasım geldi, kahvaltı hazırlarken baktım birisi eklemiş. Kahvaltımı yaptım ve geldim. Biraz konuştuk, birkaç saat boyunca dozu aşan derecede saçmalamamak için kendimi nasıl kastığımı anlatamam. Dedim ki ''Ohoo, konuşamıyoruz bile. Nasıl anlaşıcam, böyle başladı böyle gider.'' Biraz geçti üstünden, dün de ''Alıştım.'' dedim, tersledi attı. Gerçekten tersledi, birkaç kez de dumur etti. Ayrıca göt etti. Bu kısma hiç girmeyeyim. :P

Ama taktım mı takarım, ve TDK'ye hep başvururum!

Türk Dil kurumunca alışkanlık: Bir şeye alışmış olma durumu, alışkınlık, alışmışlık, alışkı, itiyat, huy, meleke, ünsiyet, yordam.

Bir sürü anladığım/anlamadığım kelime, bir sürü basitlik... Yani ben bunu beceremeyecek kadar aptalım? Basitçe alışamayacak kadar yeteneksizim? Sanmıyorum. Ha, tabi birileri ''5-yazıyla beş- günde alışır mıymış insan?!'' diyor olabilir, olsun. Haha, zaten bunu diyen kişi muhtemelen şunu da dediğini unutmamıştır. ''Öyle iki günde arkadaş olunmaz, ne kadar güvenebilirsin ki bir yabancıya.'' Üç günde ilişki masaya yatırmalar falan bize göre değildir sonuçta. :) Ah evet, çok daha huzurluyum. Bazen şaşırabiliriz tabi ki, güveniriz öyle hemen. Beş on gün gülersin sonra görüşmezsin-beş belki, ama on gün olmadı kiiğ-. Öyle çok insan tanıdım, fekat genelde karşı tarafın sallamama eyleminden dolayı gerçekleşti bu kopmalar. Bu deneyimler bana önyargı olmadı ama. Şimdilik tek diyebileceğim yaşayayım da göreyim.

Engelleyemediğim çeşit çeşit duygu var, mesela özlüyorum. Daha ne desem? Duygusal bi çocuk oldum işte. Hatta Ahmet Hoca'mın deyimiyle ''Şimdi bi şeye benzedin çucuuğm.''

Hayat güzel blöng ve evet bence bir şeye benzedim.

*Mrr.. Bu yazımda sözü geçen kişi Altuğ adında bir insandır, adınız altuğ değilse üstelik abi(!) hiç değilseniz üstünüze alınmayın.*

2 yorum:

  1. Uzun bir aradan sonra anlamlı bir yazı yazdığımı hissettim. :D Evet, gururluyum. :P

    YanıtlaSil